Değişik değişik bitki çayları içeyim...Hepsinden harmanlayıp bir karışım yapayım...Hatta tatlandırmak için içine çubuk tarçınından limonuna, karanfilinden gülüne kadar her birşeyi koyayım...Hani faydası olmasa bile zararı da olmaz...Ot ne de olsa...
Demek isterdim...Ama yok öyle bende bitkilerin çayına karşı bir içme isteği...Ama dün Seçil'le (blog aleminde nam-ı diğer Cecil) konuştuğumuz konulara istinaden onun "iki fincan adaçayı iç, bak iyi gelecektir" demesiyle haydi bir deneme yapayım dedim...ve yaptım da...
Siyah çayı bile çok sevmeyen, kahvaltı için en bol şekerlisinden sadece bir fincan içen ben, adaçayını öyle zorlayarak içtim ki sonuç ferahlatıp rahatlık vermesinden ziyade mide bulantısı oldu :)
Eskiden evimiz sobalıyken ve tabi ben minnak bir çocukken annem ıhlamur kaynatırdı o gürül gürül yanan sobanın üzerinde...O zamanlar mis gibi gelirdi kokusu...Rengi de kırmızı/turuncu birşey olurdu...Başka başka birşeylerle karıştırmayı belki de bilmediğimizden limonlu içerdik hep...Sürekli kaynayan ve eksildikçe üzerine az biraz su eklenerek tekrar çoğaltılan bu ıhlamur çayının demlenmesiyle ilgili şimdilerde öğreniyoruz ki hata yapmışız...Hani bekletip bekletip içtiğimizde faydası olmuyormuş ya...
Tamam kabul ama hiç olmazsa o zamanlar herşeyin doğalını yiyor ve içiyorduk...Peki şimdilerin o poşetlerde satılan ve insanların neredeyse hücum ettiği, sıcak suya iki bandırılıp bir dönderilerek demlenen bitki çaylarına ne demeli...Acaba ne kadar faydalı ki bunlar?
Sinirlenip bu konuyla ilgili veryansın etmeyeceğim...Zira ilgi alanına giren herkes eminim çok bilgi sahibidir bu bitkiler ve çayları hakkında...Seçilcim bak adaçayı etkisini gösterdi galiba :)
Ama ben yine de adaçayının birkaç faydasını yazmadan yazımı bitirmeyeyim dedim...
* Mide ve bağırsak gazlarını giderip bulantıyı keser.
(bende ters etki yaptı ama olsun :) )
* Kan dolaşımının düzenli çalışmasını sağlar.
* Depresif haller ve buna bağlı sinirsel titremelerde kullanılır.
* Sinirsel yorgunluklara iyi gelir.
* Soğuk algınlıklarında fayda sağlar.
* Çayıyla gargara yapılırsa ağız, dişeti ve dildeki şikayetlerle boğaz ve
bademcik enfeksiyonlarına karşı etkilidir.
Bakın şimdi de kafama ne takıldı...Elma çayı, kuşburnu çayı, papatya çayı, nane çayı vs...Bunlar böyle söyleniyor da acaba adaçayı bitkisinin çayına da "adaçayı çayı" mı denmeli :)))
Tamam tamam sustum...Afiyet şeker ve tabi ki şifa olsun herkese...
49 yorum:
Aynur;
adaçayı çok iyi..Ben beş gündür oğluşla uğraştım ya,son gün aklıma geldi adaçayı içirmek.Boğaz enfeksiyonuna karşı çok iyi geliyormuş.
Ballandırda iç sende.
Ballı ballı.
Adaçayı çayı..:))
kızım zaten gerginim..hahhaaa ama dayanamayacağım:))
tamam işte DOMATESSUYUm böyle gerim gerildiği zamanlar için de iyiymiş bu ot...bak telaffuz etmek bile nasıl da gevşetti değil mi ama :))
ah bende nedensiz heves eden evi kutu kutu çaylarla doldurup içemeyenlerdenim:) daha yeni yeşil çay aldım birde şeker atmayım dedim kimeyse havam:)kendimi biliyorum:)sonuç gene hüsran ama biliyorum gene devam edeceğim ben bu işe:)
o soba üstünde fokurdayan ıhlamurun tadı başkadır bende nedense:)
yok AYLİNcim bak benim hiç öyle heveslerim yok inan :)
ne yaparsam yapayım içemiyorum ben bu otların çayını yaaa
ah o fokurdayan ıhlamurlar ah...herkesin tadmışlığı vardır değil mi :)
Ben de diyordum ki nerelerde Aynur, hastaymışsın. Son iki aydır evde soğuk algınlığı, öksürük, boğaz ağrısı gibi bilumum rahatsızlıkla ancak bu bitki çayları sayesinde başa çıkabildim. Bana çok faydası oldu ama ben poşet bitki çayı değil, kurutulmuş yapraklar olanlardan kullanıyorum. Ihlamur, karanfil, limon ve zencefil çayını demlendirip bardağıma döktükten sonra biraz ılınmasını bekliyorum, sonra bal ile karıştırıp içiyorum. Balı çok sıcak çaya koymamak gerekiyormuş. Böyle bir çay nasıl sevilmez ki, tadı çok güzel... Geçmiş olsun Aynur'cuğum.
bak böyle sen karışımı anlatırken nasıl içmek istiyorum böyle fincan fincan bitireyim diyorum EHLİKEYFim...ama içme aşamasında niyeyse bir naz bir niyaz bende :))
yok aslında iyiyim ve buralardayım ben EHLİKEYFim...Seçil'in adaçayı önerisi gerilen sinirlerimi az biraz gevşetmek içinde...yine de çok teşekkür ederim canım
sevgiyle...
Bitki çaylarını severim ben ama dediğin gibi poşet olanlarından pek haz etmiyorum :( Aktardan alıp kendim yapıyorum daha iyi oluyor içine bir de kabuk atınca daha da mis kokuyor:)
Sana da şifa olsun diyeceğim ama pek beğenmemişsin adaçayı yerine başka birşey yazayım ben sana boğazını anında yumuşatır içimi biraz daha iyidir.
Bir elma, bir ayva küp küp doğra canım koy bir demliğe kaynasın güzelce.Onlar kaynadıktan sonra kapat altını içine biraz ıhlamur bir tarçın kabuğu limon ve balla tatlandırdın mı çok iyi gelir hatta bulabilirsen kestane balı kullan:)
hah bak bana meyvelerden bahset hepsini indireyim mideye AYLİNcim...tarif için çok teşekkür ederim canım :)
bence işe yaramış gibi geldi..;)
bulanır çok normalde umarım ara vermeden ardarda içmedin aynurcum :) 1 saatten fazla ara bırakmak gerekti ,adaçayı çayına :p
bana güven :) hergün iç biri sabah 11..de
ikincisi akşam üzeri 4 te
sonrada bir hafta sonra görüşelim :) aramadın beni he bekliyorum bak gelişme değişme:) durumlarını
adaçayını bende hiç sevmiyorum, :((
ama ama sen bana öyle demedin ki...ben de işkence biran evvel bitsin diye ikisini arka arkaya içtim tabi :))
tamam bundan sonra iki doz biri öğleden önce, biri öğleden sonra anlaşıldı
ayrıca işe yaradı SEÇİLcim...herşey normale döndü :)
akşam arayacaktım ama burdan da söylemiş olayım...
Sen ve bitki çayları...Bir ilk yapmışsın denemişsin Aynur Ablacım:)Bardağımı özledim ben:(
ben hiçbir bitki çayını sevmiyorum YEKTAcım :)))
Seçil söylemiş denemem mi hiç :)
senin bardak/kupa aynen bıraktığın gibi duruyor canım...
demleme çayın yerini tutmaz hiç bir şey ama arada yenilemek ve değişik çayları tadıp damağı tanıştırmakda gerek. Sağol aynur.Tavşan kanı günlerin ıhlamur kokulu anların neşeli mutlu geçer umarım.:)))
asıl sen sağol VUSLATcım...ne güzel dilekler bunlar :))
bu arada senin bugünkü yayınını görünce vallahi kendimden utandım ben...ama hayat işte...herkese eşit davranmıyor maalesef :(
Faydasını bildiğim halde standart Türk çayından başkasını içemiyorum...
alışkanlık olsa gerek, günde 8-9 büyük fincan...Dostlukla kardeşim...
Ne güzel anlatmışsınız,o ıhlamur çayını,gözlerimin önüne geldi çocukken hiç eksik etmediği annemin çayı,kokusu,rengi hasta olduğumda severek içerdim, içerirdi rahmetli :)Ihlamur çayı olsun başka bir şey istemem.Sağlık günler dileği ile saygılar.
Biliyor musun? Bildiklerimizin, daha doğrusu bize bildirilenlerin çoğu; şu bilimin geldiği noktada bile yanlış.
Devam edip akıl bulandırmak istemem.
bitki çayları konusunda hemfikirim seninle Aynurcum :)
içme fikri bile senin adaçayından sonraki halini çağrıştırıyor.
sağlıklı günler :)
Merhabalar,
Toprakta büyüyen ile denizden çıkanı yemekten ve içmekten korkmayın diyorlar.(zehirli mantar ve otlar hariç tabi)
Adaçayını, bürosunda çalıştığım avukat arkadaşın işyerinde yapıp içmiştik. Her ne kadar tiryakisi olduğumuz siyah çayın yerini tutmadıysa da benim hoşuma gitmişti ve sevmiştim.
Selam ve dualarımla.
yine bni kopardın ciddiyet kokan bir yazının ardından.. adaçayı çayı ..:))
Aynurcum,
Ben de neredeyse tüm bitki çaylarını severim ama en az adaçayını içerim :) hamile bayanlarda rahim kasılmalarına neden olduğunu okuduğumdan bu yana hiç içmedim :) Aylinin dediği gibi içine elma, tarçın kabuğu filan çok yakışıyor hepsine.
bu arada o poşet çaylar çok hem de çok tehlikeliymiş, bizzat iki ayrı doktorun ağzından duydum, az dahi içmeyin, hiç içmeyin diyorlar!
söylemeden edemedim :)
fotoğrafa da bittim, beyefendinin yanaklarından öperim :)
Pazarlarda satılıyor adaçayı bitkisi onu alıp içmeyi tercih ediyorum ben...
Bitki çayları bir parça idare ediyor da normal çayı hiç içemiyorum o poşetlerde sanki kağıt tadı varmış gibi geliyor.
Demleyecekin missss gibi çayı hem de bergamot aromalısından yanına bir de simit değme keyfime :))
çay ve simit
bitki çaylarının faydaları beni de hiç etkilemiyor MEHMET BEY :)
abim de sizin gibi o kadar çok çay içiyor ki küçük çaybardaklarıyla ama...sayamıyoruz biz :))
dostlukla...
ah "eskiden" diye başlayan cümleler yok mu...hep üzüyor beni ama bu böyle değil mi Sevgili PUZZLE
anneciğine Rabbim gani gani rahmet eylesin
ben de sana sağlıklı günler diliyor, adı sende saklı olan kişiye de sevgilerimi gönderiyorum :)
bildiğimiz ve uyguladığımız her konuda zaten hepimizin aklı yeteri kadar bulanık ECEHANcım...daha fazla bulansa ne olacak ki
yine yiyeceğiz, yine içeceğiz
gerçi Uğur DÜNDAR'dan sonra birçok gıda ürününü marka bile olsa şöyle ağız tadıyla yiyemiyorum ya neyse :)
yalnız olmadığımı biliyordum zaten EMİNEcim :)
sağlıklı günler canım...hepimize...
Hello Aynur, Thank you for your response. I really appreciate the advice you have given me. If you want, you can follow my blog.
http://antalya-magnificent-city.blogspot.com
ne topraklar eski toprak, ne de denizler eski deniz RECEP BEY...herşey o kadar değişti ve karıştı ki artık ne nereden çıkıyor, yetişiyor bilemez olduk değil mi?
ziyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ediyorum
sağlıklı günler dileği ile...
çok teşekkür ederim Sevgili TULPAR
ben de sizi ziyarete geleceğim tabi ki
herzaman bekliyorum
sevgiyle...
DAYATILANLA YAŞAMAK;
:)))
öyle dememiz lazım ama değil mi?
şu sıralar kafama böyle detaylar takılıp duruyor
sanki çok bir önemi varmış gibi :)
biliyorum ESRAcım biliyorum da işte sabahtan akşama kadar işyerinde olan bizler ne yapalım haydi madem faydası varmış iki tek atalım diyerek poşet çaylara saldırıyoruz maalesef :)
gerçi bilemiyorum herkesin işyerinde demleme çay yapma imkanı var mı?
ben kendi adıma konuşuyorum tabi
fotoğraf yazdan kalma...sıcacık :)
biz de seni öpüyoruz...yakışıklı oğlunun gıdısını da unutmuyoruz tabi :))
bak nasıl güzel anlatmışsın ÇAYveSİMİTim
böyle okuyunca deli gönül diyor git kilo kilo al o pazardan/aktardan
ha içmeye gelince...yok anacım ya yok
simitten bir parça aldım ama :)
ben de teşekkür ederim TULPAR :)
Olsada içsem:)))
yaklaşık 1 yıldır hergün 2 fincan yeşil çay içiyorum,tavsiye ederim.sevgiler
tamam ben içmeyi sevmiyorum ama isteyene yaparım BALLI LOKMAM :)
OTUZUNDANSONRA;
ah içebilsem tüm tavsiyelere uyacam ama yok bende öyle bir istek :)
teşekkür ederim...sevgiyle...
Aynurcuğum bende tıpkı senin gibi hiç sevmiyorum bu bitki çaylarını ama hastalık olduğunda aklıma gelen ilk şeyde onlar oluyor :)
çoğu kişi gibi değişik şeylerle tatlandırarak içmeye çalışıyorum faydasının olduğu da kesin
geçmiş olsun canım
yok YASEMİNcim fayda falan hak getire...sevmeyince işte ne yapılırsa yapılsın güzel gelmiyor insana :)
muhakkak faydası vardır...ama içmeyene ne fayda değil mi :))
teşekkür ediyorum canım
sevgiyle...
bu arada Yiğit Kartalın bu fotosunu daha önceden hatırlıyorum sanki
karıştırıyor da olabilirim
o kadar tatlıki maşallah diyorum ona
ve sorduğun soru da gözümden kaçmadı
hem güldüm hem düşündüm detayları iyi yakalıyorsun sen :)
doğru hatırlıyorsun YASEMİNcim...daha önce de kolaj yapıp bu resimlerini yayınlamıştım
detaylarla fazla ilgileniyorum bu doğru :)
ama yerinde bir soru sordum bence :)
teşekkür ediyorum canım...
aynur abla ankara blogcu toplantısı düzenlemiş arkadaşlar, bu kez farklı bir grup http://bluemorsytle.blogspot.com/ linki bu yaseminle beraber gelirseniz tekrar görüşme şansımız olur :)
Aynur Hanım, valla severim bitki çaylarını hele adaçayını :) ve tabiki tüm çayları şekersiz içerim tamamen doğal yani :) neyse iyice mideniz bulanmadan ben susayım :) Gülümseten bir yazı olmuş dilerim her daim sıhhat ve afiyet içinde bir ömür geçirirsiniz. Sevgilerimle...
bitki çaylarını sevenlerin çoğunlukta farkındayım HAMİYET HANIMcım...dernek ismi gibi oldu değil mi :)))
çok teşekkür ediyor, o güzel dileğinizi ben de herkes için diliyorum
sevgiyle...
baktım da buluşma yarınmış YEKTAcım...Yasemin gelemez o buralarda nöbet tutuyor olacak :)
ben ise duruma göre hareket edeceğim...zira başka planım vardı...ama bir ara seni görmek için kaçıp gelebilirim :)
bende mesafeliyim böyle şeylere, hep kmbilir nasıl bi yerde yetişiyor, kesin pis pis kurutmuşlardır diye düşünürüm... bi de korkunç tadlar... çay içerim ben hacı:)))
yetiştiği yerler konusunda hiç irdeleme yapmadım AYSUNcum...sevmediğimden ve içmediğimden dolayı gerek de duymadım
ama hatırlatırım siyah çay da bir bitki ve o da kurutma işlemine tabi tutuluyor...acaba onu nasıl yapıyorlar :)))
bu "hacı"lı konuşma ağzı sende de mi var Aysuncum yaaa :(
Yorum Gönder