Garip ya da tuhaf...hatta ilginç...ya da acayip...dediğiniz alışkanlıklarınız, huylarınız, davranışlarınız var mı? Benim var :) Aklıma gelmişken bir düşüneyim bakayım neler barındırıyor bu bünye, bu kafa dedim kendi kendime...
Mesela;
Eğer iki kişi olarak yürüyorsak, yanımda bulunan kişiyi muhakkak sol tarafıma alırım. Diğer taraf tersime gelir...ve eğer üç kişi olarak yürüyorsak muhakkak ortada olurum...Niyeyse :)
Birşeyler almak ya da bakmak için gittiğim mağazada eğer görevli peşimden ayrılmıyorsa, her elimi attığım ürünün yanında bitiveriyorsa alacağım varsa da almaz, o dükkandan hemen ayrılırım...
Güneş ışığının yoğun olduğu pencere önünde oturan birine bakarsam, karışık desenli halıların bulunduğu bir evde oturursam, minik minik bibloların ya da başka objelerin çokça olduğu bir yerde bulunursam, eşyalarla dolu kalabalık ve dağınık bir ortamdaysam...önce mide bulantısı sonra da şiddetli başağrısı çekerim...
Yemek yapmak terapi gibi birşey benim için...Ne yapacağına karar ver, sonra git malzemeleri al...ya da eldeki malzemelere bak, ona göre ne yapacağına karar ver...Kolay ve keyifli bir iş bana göre...Bunda garip olan ne var ki demeyin...Bana değil de anneme ya da ben mutfaktayken yanımda olan bir başka kişiye garip gelen şey şu ki; mutfaktaki terapim başlamışken yanımda kimsecikleri istemem ben :) Yalnız olayım, pişireyim, taşırayım...Herşeyi hazırlayıp ikrama hazır hale getireyim...Yani mümkünse terapimi tek başıma alayım :)
Saçlarımda henüz beyaz olmamasından mıdır nedir bilemiyorum, bugüne kadar hiç boya yaptırmadım...Saç şeklimi, rengini değiştirmeyi hiç düşünmedim...Günümüzde 13-14'lü yaşlara kadar inen bu saçıyla başıyla sürekli oynama hali bu yaşa kadar (ki 42 oluyor bu yaş) hiç değişiklik yapmamış biri olarak benim değil de birkaç arkadaşımın garibine gidiyor...Bilmiyorlar ki mümkünse herşey benimsediğim ilk haliyle ve şekliyle kalsın istiyorum :)
Siz hiç size sipariş edilen birşeyi alıp götürdüğünüzde ücretini ödemek istediklerinde utanır mısınız? İşte ben utanırım :) Kardeşim, abim, ablam, yengem, arkadaşım her kim olursa olsun onlar tarafından bana sipariş edilen şeyi hiç ikiletmem, ne yapar eder alır götürürüm...Çıkarıp ücretini ödemek istediklerinde ise o kadar utanır, o kadar utanırım ki zaten hediye vermeyi ziyadesiyle seven ben "hediyem olarak kabul edin" derim :)
Evde kullanılan alet edevat, makina teçhizatlardan biri eğer bozulmuşsa vay benim halime...Yaptırana kadar öyle huzursuz olurum ki uykularım kaçar, neredeyse kafayı bozarım :)
Tv seyrederken özellikle bir tartışma programı...hele de siyasiler varsa...Onlar konuştukça sanki ben karşılarındaymışım gibi söyledikleri herbir cümleye cevap verir halde oluyorum...Hatta bazen o kadar sinirleniyorum ki ses tonuma ne kadar engel olamıyorsam annem uyarır artık "ne bağırıyon, sanki seni duyan mı var" diye :) Bu huyumu ilerleyen yaşla beraber birkaç yıl önce edindim :))
----------
Mim gibi birşey oldu bu değil mi? Yazmak isterseniz keyifle okurum ama ben daha fazla devam edemeyeceğim...Zira düşündükçe gördüm ki kendime bile garip gelen ne çok huyum husum varmış benim :)) Yaz yaz bitmez gibi geldi bana...Kestik :))
Aslında hiçbir şey iyi veya kötü değildir...Herşey bizim onlar hakkında ne düşündüğümüze bağlıdır...
William SHAKESPEARE
38 yorum:
Allahım bir ara kendimi okudum :)
biliyorum ki devam etsem daha ne ortak şeyler çıkacak FUNDAm...kestik :))
aynur abla şu yolda yürürken terse gelme olayı bende de var, ama ben sol tarafta yürümeliyim :) bende satıcılar yüzünden ürün alacağım halde almadan çıktığımı bilirim.
Peşini bırakmayan mağaza görevlilerine ben de tahammül edemem. Var herkesin ille takıntıları, söylenildiğine göre yaşanılan olay ya da koşullar sonucunda oluşurmuş her bir takıntı. Bende de var çok daha fazlası :(
mağazada satış yapan kızlardan birine sormuştum;"niye dibimizden ayrılmıyorsunuz?" diye...patron öyle istiyor demişti
peki patrona söylemiyor musunuz "kıl müşteriler oluyor aha benim gibi, çıkıp gidiyorlar"diye dedim...yine de müşteriyle ilgilenin diyor dedi
mantık doğru aslında ama kıvamı/miktarı yanlış :))
demek ikimiz yanyana yürüyecek olursak sıkıntı çekmeyeceğiz YEKTAcım :))
ya aynı yön olsaydı :))
ESRAcım;
daha yazasım vardı da beni iyice tuhaf bellemesin okuyan arkadaşlarım diye kestim :)))
yazsaydın sen de bir ikisini buraya :))
evet herkesin illa var takıntıları
Peşimi bırakmayan mağaza görevlileri beni de sinir eder. Her mutfağa lazım senden desene. :)
Keşke kesmeseydin Aynur abla çok güzel keyifliydi okumak :)
Ah bende de ne tuhaf huylar var herkese göre luzumsuz bana göre çok önemli. En çok istediğimde dediğin gibi herşey benimsediğim ilk haliyle kalsa...
o para alırken utananlardan biri de benim aynur. acayip zorlanırım parayı alırken.
Ve mutfakta yalnız olmayı tercih edenlerdenim.
yalnız değilsin merak etme :)
Özellikle yemek yemem için kaldırımda çığırtkanlık yapanlar varsa, gireceğim varsa bile girmiyorum mesela.
Bir mağazada şu mu yoksa şu mu seçeneğine kaldıysam muhtemelen başka birşey alıp, ikisinden de vazgeçiyorum ;-)
sevgilerimle..
Çok bende Aynurcum, nasıl başladı hiç bilmiyorum. Misal pantalon paçalarımın yere değmemesi için çok özen gösteririm yine de çıkardığım hiçbir pantalonun paçasına başka bir kıyafetimin değmemesi için paçası mutlaka içte kalacak şekilde katlarım!
Mutfak ve banyo malzemelerinin sonuncusunu kullanmadan evvel mutlaka yedeğini almış olurum, yedeği yoksa sonu kullanamam!
Koltuğun kenarında boş meyve tabağı, çay bardağı vs. varsa asla ama asla onu mutfağa götürmeden o koltukta oturamam.
Dolap, çekmece vs. kapaklarının açık bırakılmasına deli olurum, üstelik babası yetmezmiş gibi oğlan da yapmaya başladı şimdilerde.
Buzdolabında kahvaltılık rafı en üstte bizimkinde, zeytin peynir başka bir rafa gitti mi 'kim koydu bunu buraya' diye hemen söylenmeye başlarım.
Anlayacağın ben fena halde takıntılıyım :(
AYNUR, BANA NE KADAR BENZİYORSUN YAHU :)))
mağaza görevlileri çoğumuzun ortak takıntısı demek ki KALEMSİZ :)
demek bu konuda aynı fikirdeyiz MİNNAKım :)
hele kökten değişiklikler hiç bana göre değil...
NİLHANcım;
kızıyor aile fertleri bana bu konuda...şöyle mutfakta hem sohbet etsek, hem de sen pişirsen yapsan diye :)
ama her defasında kovalıyorum onları mekanımdan :))
yalnız olmadığımı bilmek sevindirdi beni :)
ECEHANcım;
bak o yemek konusu bende de var :)
hani bir de kaldırımda yürürken kornaya basan taksi ya da dolmuş şoförleri var ya, bineceksem de binmiyorum öyle ısrarla dat dat ötenlerden :)
sevgiler benden sana...
ah ESRAcım
bak sen söyledikçe ben de okurken aynen ben, aynen ben demeden edemedim :)
ÖZLEMcim;
demek aynı durumlar sende de sözkonusu :)
yalnız olmadığımı görünce seviniyorum ne yalan söyleyim :)
Çok yaşa sen küçük hala :))Gülümsedim okuyunca. Ben düşünüyorum da, galiba yazdıklarınla ilgili tek ortak tarafımız şu mağazadaki yakın takip tezgahtarları. Hiç sevmem.
aynur cum çok güzel olmuş fikirinde yazında ..
bir ara aha ben dedim :)
tezgahtarlar ve saç konusunda aynı şeyleri düşünüyor ve yapıyorum.
benim saçlarıma ak düşmeye başladı. çok üzülüyorum. boyamıyorum saçlarımı. niye hiç değiştirmiyorsun diyenlere "saçlarım ömür boyu kendi renginde kalamayacak ve ben bu rengi bir daha hiç bir boya kutusunda bulamayacağım " diyorum. narsist olduğumu düşünüp gülüyolar :) beğendiğim şeylerin değişmesini bende istemem direnç var :)
dikkat ettim de EHLİKEYFim, o konu yorum yazan diğer tüm arkadaşlarımın da ortak konusu :)
özellikle saç konusunda hiç tavizim yok benim de ELMAKURDUm...aralarda bir iki parıldayan ak teller görüyorum da görmemezlikten geliyorum :))
Aynur abla unutmuşsun hemen ekleyim dedim bu da bizim ortak huyumuz;şöyle eskiden beri bildiğimiz tanıdığımız mağazalar, lokantalar kapandığında sanki kendi dükkanımız kapanmış gibi üzülür vah tüh çekeriz.
he ya doğru dedin...daha geçen gün konuştuk da neredeyse ağlayacaktık değil mi İLKNUR kuzum
bak aklıma getirdin yine ağlamaklı oldum vallahi
Aynur seni bu şekilde okuyarak tanımak çok zevkli..her postunda yeni bir yönünü öğreniyorum..Bu kez bayağı bir faydalı oldu arkadaşım :)
o dediklerin içinde bana en yakın gelen mağaza ve alet edavat olayı içim bir tuhaf oldu okurken bile..
sevgiler canım..
:))) çok teşekkür ederim EMİNEcim
burda ne yazıyorsam işte aynen öyleyim fazlası yok eksiği var :))
hayır aileden, tanıdıklardan, arkadaşlardan da herkes okuduğu için yalan da yazamıyorum :))))
şaka bir tarafa hepimizin hemen hemen her konuda birbirimize benzediğimiz yönlerimiz var değil mi :)
Aynur hanım, sizin garip dediğiniz şeylerin çoğu bende bolca mevcut..Mutfağıma bir yabancı girsin her şeyin yerini ile şaşırırım..Harika yazılımdı zevkle okudum..Selam, sevgilerimi bırakıyorum sayfanıza..
Merhabalar,
Hepimizin var böyle gariplikleri, hatta ortak noktalarımız bile var diyebilirim.
"Aslında hiçbir şey iyi veya kötü değildir...Herşey bizim onlar hakkında ne düşündüğümüze bağlıdır..." İşte bu kadar, ne kadar doğru bir yaklaşım.
Teşekkürler Küçük Hala, selam ve dualarımla.
diğer arkadaşlarıma söylediğim gibi bu tip gariplikler konusunda yalnız olmadığımı bilmek beni sevindiriyor EGE HANIMcım
beğeniniz ve yorumunuz için çok teşekkür ediyor, ben de bıraktığınız o sevgiyi alıyor, kendiminkini de ekleyerek tekrar size yolluyorum :)
Merhaba RECEP BEY;
zaman içinde herşey gibi huylarımız, bir konuya yaklaşımımız, düşüncelerimiz nasıl da değişiyor değil mi?
bu sözle de çok iyi anlıyoruz ki bakış açısı ne kadar da önemli...
ziyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ediyorum
dua ile...
Yukardakı mınıge bayıldım:))
ve yazdıklarını buyuk keyıfle okudum
cogu aa ben
ben de dıyerek hem de
:) ne guzel aklına gelmıs sıralamıssın
ınsan farkına varmadan
nelerden etkılenıyor
nasıl davranıs stıllerı gelıstırıyor
hepımzıe bı mercek tuttu yazın
tskler
aslında daha aklıma gelenler var, düşündükçe de çıkıyor halâ ÖYKÜcüm :)
beğendiğine göre sen de yazsana bloğunda böyle bir yazı...bakalım sende neler varmış :))
o minik var ya, istemediği birşeyi birkaç kez üstelersek bu garip surata bürünüyor ve ne garipsiniz istemiyorum işte diyor :))
25 YAŞINA KAÇ KERE BOYATTIM BİLMİYORUM ŞUAN 5 AYDIR BOYA YOK HAMİLELİKTEN DOLAYI
BİRDE HİÇ BEYAZ OLMAMASI ÇOK GÜZEL BENİMKİLER ERKEN BEYAZLADILAR BENDE ONLARI GÖRMEMEK İÇİN SÜREKLİ BOYATIYORUM
insan kendini nasıl rahat hissederse öyle yapmalı bence ŞERİFEcim...madem beyazları görmek istemiyorsun...
bizim de ırsi bir durum galiba...sülalede neredeyse beyaz saç yok...işte 60'tan sonra falan tek tük :)
ha bir de hiç kilolu yok bizim sülalede :))
ne güzel değil mi :)
o garipliklerde saklı değil mi keyfimiz??
DAYATILANLA YAŞAMAK;
aslında doğru söylüyorsun...onu takma bunu yapma olunca da ruh gibi olunurdu değil mi :))
kendini o kadar güzel ifade ediyorsun ki hani derler ya sanki aşmışsın sen çoğu konuyu
çoğu kişi yanlış anlaşılırım diye söylemeye bile çekinir ya hani o bakımdan dedim :)
bu takıntılar, gariplikler, acayiplikler herkeste var Aynurcuğum
bende yok diyen biri varmı ki :)
belli bir yaştan sonra sanırım insanların ne diyeceği, ne düşüneceği pek önemli olmuyor...önemli olan yaptıklarım, yaşadıklarım, hatalarım diyebiliyor insan...zira kendi yaşadıklarımı, yaptıklarımı inkar etmenin faydası olmadığını daha iyi biliyorsun
güzel düşüncelerin için çok teşekkür ediyorum YASEMİNcim...
sevgiyle...
Yorum Gönder