Dün akşam beni arayan Sevgili Arkadaşım yazılarıma şöyle bir gözattığını ve çok beğendiğini söyledi. Çok mutlu oldum tabi ki...
Kendisinin kalemine çok güvenirim.
Ama o benimkine o kadar güvenmiyormuş demek ki uyarma gereği hissetti kendince.
Bütün yazıları benim yazıp yazmadığımı sordu ki daha birşey yazmış da sayılmam açıkçası. Diğer bloglara yaptığım ziyaretlerde daha net anlamaktayım bunu. Ayrıca yayın hayatıma :) Nisan 2010'da başlamama rağmen Temmuz 2009'dan beri bloggerda diyor. Anlayabilmiş değilim de sorun da yapmıyorum zaten. Ben de belki zaman geçtikçe kelimelerle dans etmeyi öğrenirim.
Neyse...
-Evet, tabi ki ben yazıyorum
"Hadi canım"
-Teessüf ederim, niye öyle dedin ki, yazamaz mıyım yani?
"Hani konuşma konusunda yeteneğini biliyorum, birşey anlatırken vurguların, ses tonun falan süper, çok çok iyisin de..."
-ee "de"si ne peki?
"Yazılarında alıntı yapmış gibisin bence. Lütfen alıntı olan cümlelerin yanına yaz"
-Ya Sevgili Arkadaşım, ne alıntısı, ne çalıntısı, olur mu öyle şey, iki tane şiir yayınladım, birinin şairi belli olduğu için (Rüya) zaten yazdım, diğeri belli değildi (Dünya Çocuk Bayramı) onun için yazamadım
"hımm"
"Peki o (Bak Postacı Geliyor) yazısının son cümlesi sana mı ait, ya (Eti Senin Kemiği Milletin) başlıklı yazındaki hikaye gerçek mi, yoksa uydurdun mu, doğru söyle, nerden aldın?"
-Ya sen ne diyorsun, evet benim yaşadığım bir olay o
ve evet tabi ki hepsi benim cümlelerim
"hımm"
-Bak ya, valla illet ettin beni, böyle söyleyip durma, kapatacağım telefonu suratına şimdi
"Tamam canım ya, ne kızıyorsun, bana alıntı gibi geldi"
-Ay lütfen, sana inanamıyorum, vallahi şiştim, ne demek alıntı gibi gelmek, bak en iyisi sen benim yazılarımı okuma, hatta yorum falan hiç yapma, konu kapansın, bu konuşma da burda bitsin...
Allah Allah ya, nasıl inandırmalı bilmiyorum ki..
Yeminler mi edeyim yani, kelimelerin gücü adına,
eğer (ç)alıntı yaptıysam tanınan tanınmayan tüm yazarların laneti üzerime olsun
Ne diyeyim daha...
Tabi ki konuşmamız burda bitmedi, övgülerle falan devam etti etmesine de sanki
zorundaymışım gibi baktım hala ikna etmeye çalışıyorum onu.
En sonunda "ister inan, ister inanma" dedim ama kendimi hakarete uğramış gibi hissetmedim de değil hani...
Sevgiler Sevgili Arkadaşım, Sevgiler...
5 yorum:
Gitmeyin Aynurcan ın üzerine bu kadar düzgün içerikli konuşanın da kuracağı cümleler yazıya zengin düşer :)
FUNDACIM; sen de demiştin bir ara, ya savunma yapmak zorundasın ya da açıklama..
demek böyle oluyormuş
Deme deme Aynurum deme hatırlatma :))
canımsın yaa
sustum tamam :))
Canım ablacığım sen kafana takma böyle olumsuzları,seni tanıyan, bilyor zaten.Önemsiz ayrıntı güzelim onlar:):)boşver...
sonnur:)
Yorum Gönder