Hazır bugün kendimi biraz daha iyi hissederken ve arayı da daha fazla açmadan Sevgili Esra ile Sevgili Emine'nin konuları/soruları aynı olan mimlerine cevap vereyim istedim...Kafamın içi halâ bulanık olduğundan hani diyorum eğer hoşlarına gitmezse kusuruma bakmasınlar...Bakmayın olur mu?...ya da bence siz Yavru Kartallar'ımın şu gördüğünüz bebeklik hallerine bakın...Bebeklik mi dedim ben?...Evet evet öyle dedim...Zira her ikisi de delikanlı olma yolunda hızla ilerliyorlar :)
* İlk sorumuz "en sevdiğimiz", "en hoşlandığımız" şeylerle ilgili...
Yelpazesi o kadar geniş bir konu ki nereden başlasam, neleri desem, içine hangilerini katsam bilemedim...Galiba duruma, döneme ve içinde bulunduğumuz şartlara göre değişiklik arzediyor bu "en"ler...Mesela şu anda o kadar yorgun ve bitap durumdayım ki en sevdiğim şeyin yatağım olduğunu düşünüyorum...Aynı zamanda o kadar acıktım ki bütün yemekler gözümün önüne geliyor ve hepsi birden enlerim arasına giriveriyor...Ama öyle bir konu var ki bu sıralamada yerini en üstte tutuyor her daim...Hepimiz için geçerli olan bu konu, yine hepimizin tahmin ettiği üzere "sevdiklerimiz ve onlarla ilgili herşey" :)
* Hayatımızın da neredeyse üst sıralarını işgal eden bilgisayarda vaktimi nasıl geçirdiğim merak konusu olmuş ikinci soruda...
Okey oynamayı çok severim ben...Özellikle haftasonları kardeşler, yeğenler toplaştığımızda hemen otururuz masa başına...Kahvehane kültürüm de epey iyidir :) Daha önce çalıştığım birimde her öğlen ekibimizle kahveye giderdik okey oynamaya...Sonra her birimiz bir yerlere dağıldık, ayrıldık...ve ben bu kez internet üzerinden oynamaya başladım...Halâ da oynarım zaman zaman...Ama bloglara sardırdığımdan beri bilgisayar başı zamanımı en çok onları okumaya ayırıyorum...ve yorumlamaya...Çoğu blog yazarı arkadaşımın aksine hemen hemen yazılan her yazıya yorum yazmayı, fikrimi söylemeyi, fikirlerini almayı seviyorum...Zaten bunları yapmak demek bilgisayar başında epey zaman geçirmek demek değil mi? Bunun dışında e-postalarımı okurum hepimiz gibi...Merak ettiğim herhangi birşey varsa ya da kafama takılan, onu arar bulurum kendimi ikna edinceye kadar...Rutin sayılabilecek şeyleri ise hiç söylemiyorum...Bankacılık işlemleri gibi :)
* Konu seçimi ya da beğenisi kişiye göre değişiklik göstereceği için kesinlikle izleyin diyebileceğim bir film/sinema yok...Zaten bu konuda öneride bulunacak kadar bilgi sahibi de değilim açıkçası...Ama benim severek izlediğim, tekrar izlediğimde bile ilk aldığım keyfi/tadı aldığım birkaç tane film var...Yeşil Yol, Kelebek, Gönül Yarası, Vizontele, Babam ve Oğlum, Selvi Boylum Al Yazmalım gibi...
* Şu sıralar en çok dinlediğim şarkı diye birşey yok benim için...Çünkü ben hiçbir şarkı/türkü ya da melodiyi başa sarıp sarıp dinleyen biri değilim...Ayrıca kafa patlatıp beyni zonklatan, yürek çatlatıp ruhu hortlatan cinsten olmadığı sürece denk geldiğim her müziği dinliyorum...Herkes gibi benim de sevdiğim yorumcular var tabi...Onları dinlemekten hiç bıkmam...Fatih Erkoç, İlhan İrem, Onur Akın, Deniz Seki, Burcu Güneş, Cansu Koç, Nilüfer, Yeşim Salkım, Zerrin Özer, Nazan Öncel gibi...
* "Şu sıralar almak istediğiniz şeyler listesinde neler var acaba?"...Galiba bir hanıma sorulacak en son soru bu olmalıydı :) Hani say say bitmez diyeceğimiz cinsten bu listede neler yokki...Ev aksesuarlarından kendi aksesuarlarıma, küçük ev eşyalarından büyük bir eve kadar herşey mevcut o listede...Ama her daim listebaşı olan şey ise hediye vermek için hep almak...
Sevgi ile yaşayan her insan, hayatta mutlaka güzel bir eser bırakır...diye güzel bir sözle, güzel arkadaşlarımın gönderdiği bu güzel mimi burada noktalıyorum arkadaşlar...Sevgiyle...
34 yorum:
Benim mimlerimi de cevaplayacaksın değil mi?
bir çok blogger bu mimi cevapladı ama ilk defa okuduğum bir blogger ın tüm filmlerini izlemiş bulunmaktayım. :D
bir de müzik konusu kesinlikle haklısın. yeter ki kulağımı tırmalamasın.
ama yine de ne varsa eskilerde vardır diyorum ben :D
sevgiler Aynurcum.
tabiki DOMATESSUYUm...cevaplamaz olur muyum hiç...hem de seninkileri :)
hepimizde yer etmiş filmler olsa gerek NİLHANcım...ve ben de ne varsa eksilerde var sözüne sonuna kadar katılıyorum :)
sevgiler...
kafa patlatıp beyni zonklatan, yürek çatlatıp ruhu hortlatan :))) bayıldım bu tanıma:)
hımm bilgisayarda oynamam ama okey'de rakip tanımam:) bi gün bi karşılaşma yaparız artık:))
ya bişi dicem, senin sayfanda bu fonda okurken zorlanıyorum ben,gözümü alıyo, bi ben miyim bilmem ama:)
bak şimdiiiii...ben de uzun zamandır şöyle dişime göre bir rakip arıyordum da bulamıyordum
hep yen, hep yen nereye kadar diyordum...tamam düştün o zaman elime diyeyim :)
ayrıca haklısın SUveBEYAZım...zemin siyah olunca göz almasın diye yazı rengini gri yaptım...ama farkındayım halâ göz alıyor
gerçi ben bunu bloğum göz alıyor diye çevireyim :))
zemini değiştirmiycem bilesin :) ama yazı renginde oynama yaparım senin için...
başka söyleyen olmamıştı :)
Blog açtığımdan beri benimde internetle en büyük bağlantım blogum ve diğer takip ettiğim blogları okumak.
Burada ne güzel arkadaşlıklar kuruluyor, bilgiler paylaşılıyor.
Senin bloğunuda tanıdığıma sevindim.
ne facebook, ne twitter...hiçbiri yok bende GÜLŞAHcım...tek işim bloğum ve izlediklerim :)
arkadaşlıklar ve paylaşımlar konusunda da sana katılıyorum
çok teşekkür ederim canım
sevgiyle...
Sabah kalkıp bugün birşey yazacak vakit bulabilecekmiyim yada bugün başka dostların yazılarını okuyacak zamanım olacakmı diye düşünmek kadar güzel ve heyecan verici bişey yok. Sevgili aynur birkaç gün görüşmeyince insan bir hoş oluyor. meğer ne çabuk alışmış ne çabuk kaynaşmışız bana göre. Ve bu büyünün en güzel yanı birbirimizi fiziken tanımamak. hayallerinde tamamlamak.cevapların çok güzel. Sevgiyle kal..
kesinlikle VUSLATcım...o kadar güzel söylemişsin ki sonuna kadar benim de düşüncelerim bunlar
çok teşekkür ederim canım...benden de sana yürek dolusu sevgiler...
bu arada fotoğraf çekme konusundaki sözümü unutmadım...becerebilir miyim bilemiyorum ama yapıcam :)
kahve kültürüm iyidir demişsin ya Aynurcuğum nedense şaşırdım :)
filmlerin hepsini bende izledim ve kesinlikle tekrar tekrar izleyeceğim filmler hepsi
ayrıca her yazının sonunu güzel bir sözle bağlıyorsun ya işte en çok hoşuma giden de bu oluyor
diğer cevapların ise her zaman olduğu gibi çok içten ve çok net
yazı yayınlayabildiğine göre biraz daha iyisin umarım?
öpüyorum seni canım
şaşırma YASEMİNcim...çünkü hanımların kahvelere gitmediği zamanlar da bile ben erkek arkadaşlarımla kahveye gider okey, pişti, 51, 66 falan oynardım :))çok da severim :)
sürekli gittiğimiz kahveye girdiğimde orada çalışanlar "vay hanım abla gelmiş" diyerek kapıda karşılarlar, saygıda kusur etmezlerdi...ben ki minyon, küçücük birşeyim :)))
beğenin için teşekkür ederim canım...ve evet bugün kafam az biraz zonklar gibi olsa da daha iyiceyim...ilgine tekrar teşekkür ediyor, ben de seni öpüyorum...
Merhabalar Küçük Hala,
5 Mim sorusuyla ilgili kaleme aldığınız cevaplarınızı okudum. Blog dünyasında sosyal olmanın ve paylaşmanın bir aracı olarak gördüğüm MİM'in açılımını da merak etmiyor değilim hani. Belki sizler biliyorsunuzdur.
MİM, Türkçe olarak konulmuş bir kısaltma mı, yoksa yabancı ülkelerin birinden ülkemize ithal edilmiş bir kavramın mı kısaltması?
Selam ve dualarımla.
yavru kartallar çok tatlı maşallah..
ama halaları da tatlılıkta onlarla yarışıyor..
yazıların, yorumların, hitabetin güzel ruhunu gösteriyor ama mimler olmazsa bunları nerden öğrenecektik :)
beğenmemek ne demek arkadaşım harika olmuş bence..
hele son cümlen tam seninle örtüşmüş..
kocaman sevgilerimle..
merhaba RECEP BEY;
anlamını genel olarak biliyorum fakat yine de Türk Dil Kurumu'nun açıklamasına baktım
aslında sözlük anlamı "oynamak" ve "oyuncu" demek...ayrıca hareketlere dayandırılan sözsüz oyuna da mim deniliyor
bloglar arası durum bunun tam tersi galiba değil mi?...yani tamamen söze dayalı :)
"mimlemek" ise hoşa gitmeyen veya iyi olmayan bir davranışı dolayısıyla hakkında iyi düşünülmeyenler arasına koymak...demekmiş :)
ama yine bloglar arası mimleme derken bunu anlamıyoruz elbette...işaretleme ya da belirleme olarak algılıyorum ki bu sayede belirtilen soru/konuda belirlenen kişinin fikrini/düşüncesini öğreniyoruz...diye düşünüyorum
bence de paylaşmanın/tanımanın bir aracı olarak da güzel bir yöntem :)
selamlar...dua ile...
bak nasıl motive ediyor insanı böyle güzel düşüncelerle yazılan cümleler :)
çok teşekkür ederim EMİNEcim...ben de sana ve prenseslere sevgilerimi gönderiyorum canım...
çok güzeldi küçük hala:)
yüreğine sağlık..
iyi ki varsınızz,,
iyi ki buradayız:)
huzur dolu hafta sonları diliyorum,yavru kartallar ile dolu dolu;)
muhabbetle...
Yeşil Yol özellikle bayıla bayıla bir kaç kez izlediğim bir filmdi zevklerimiz aynıymış:)
Okey oynamayalı uzun zaman oldu özledim bende..
Kuzuların fotolarına bayıldım 41 kere maşallah...
çok teşekkür ederim AYŞEGÜLcüm...evet iyi ki varız ve burdayız hep birlikte
ben de güzel haftasonları diliyorum canım
sevgiyle...
bazı filmler kaç kez izlenirse izlensin hep aynı tadı veriyor değil mi AYLİNcim
çok teşekkür ediyorum canım benim...
ben bu yazıyı dün okudum yorum bıraktım mı hatırlamıyorum şimdi bişey demeyecem sürmenaj halinde çok komik olabiliyorum :) civci kendime zıt şeyler söyleyip öpüyorum seni aynurcum
yorum yok tamam ama bu sürmenaj hali değil herzaman ELMA KURDUm
ben de seni öpüyorum...
Hayat dolu bir Aynur hanımı yazdıklarınızdan canlandırdım,burası güzel dostların mekanı gibi,içten duyguların döküldüğü yorumları okudum,dostluklar ve paylaşımların pekiştirdiği yere birde benden küçük bir söz olsun istedim.Sağlıkla kalın :)
gelmekle çok da iyi yaptın Sevgili PUZZLE...
o bıraktığın küçük sözler ise o kadar güzel ki hep gel sen :)
dostlukla...
Ben bunu yeni okuyorum iyi mi, aferin bana :(
Öncelikle teşekkür ederim Aynurcum yazdığın için, fotoğraflar harika olmuş başlangıç için :)
Bir de Selvi Boylum Al Yazmalım var ya, ben onu izlediğim yerli filmler arasında tek geçerim, dvd si dahi var bende, düşün o kadar severim :)
O almayı planladıklarını en kısa zamanda alabilmeni diler ve seni çok öperek, güzel bir hafta dilerim canım.
yeni okursun, hiç okumazsın, atlarsın...olabilir ESRAcım ya...üzülecek bir konu mu ki lütfen...
okuduğum kadarıyla bu mimi cevaplayanlar arasında çoğunluğun ortak kararı hep bu filmden yana galiba :) ama beğenilmeyecek gibi de değil ki...
hepimiz tüm planlarımızı gerçekleştirelim inşaAllah...çok teşekkür ediyor, ben de sana güzel bir hafta diliyorum canım :)
Yine süper yazmışsın Aynur Ablacım:) Biz seninle karşılık Ankara da okey oynamadık hiç... En kısa zaman da oynayalımmı:)
hayhay YASEMİNim oynayalım tabi ki
sen, ben, SuveBeyaz...dördüncüyü de bulduk mu tamamdır bu iş :)
kafama bir taş geldi sankim :)) benim biraz sıkıntılı bi yaşamım var aynurcum . arada işle ilgili de problemler çıkınca feleğim şaşıyor.ne sen sor ne ben söyleyim her zaman fırsat bulamıyorum girmeye ama girince yorum bıraksam da bırakmasam da seni mutlaka ziyaret ediyorum . ezbere bildiğim bir kaç kişiden birisin ve o blogerlardan en başta söyleyeceğim isim sensin. şimdi de özellikle sana bakmak için girdim. öpüyorum seni sağlıklı olup netim oldukça takip edeceğim seviyorum çünkü kendine iyi bak bana darılma olur mu. sevdiiklerimden kolay kolay vazgeçmem ben :)
hiç olur mu ELMA KURDUm...taş falan aaaa...biz gönül dostlarımıza gül atarız sadece :)
"yazdım ama yayınlamadı mı" diye kafana takıldıysa diye "yorum yok" diye belirttim canım ya...
her yazıya yorum atacaksın diye birşey olur mu hiç...herkesin kendine göre birçok şeyi/durumu/konusu var...lütfen...
bu konuda anlaştığımıza göre sıkıntılı dediğin konularla ilgili ferahlıklar diliyorum sana...en kısa sürede de hallolmasını diliyorum canım
öpüyorum seni...
yok öyle düşünmedim zaten . işte kendimi yeteri kadar ilgilenmedi eldi demek gibi sağol bende seni öpüyorum. sevgiler
karşılıklı düşünceler aynı olduğundan biz her koşulda anlaşırız seninle...biliyorum ben ELMA KURDUm :)
Zamen nasılda çabuk geçiyor Aynurcum Yiğit kocaman olmuş son resmini görünce şaşırdım.
hem de nasıl geçiyor EBRUcum...bizim küçük bey Mayıs'ta 3 yaşını dolduracak inşaAllah
daha dün doğmamış mıydı bunlar yaaa :)
Yorum Gönder