
Hiç istemediğim, o kadar özen gösterdiğim halde bazen, bazı konu/olayların tam merkezinde oluyorum. Hatta öyle figüran da değil, başrol oyuncusu olarak...
İnsan ilişkilerine kendimce en üst seviyede dikkat etmeme rağmen, kendinden bihaber birinin, yine ne yaşına, ne de başına yakışmayacak bir davranışına maruz kalıyorum.
Aslında bu defalarca oluyor da her seferinde geçiştiriyorum, elden geldiğince...
Ama bu kez öyle olmadı, olamadı.
An geldi ki olmadık bir sözü duyan kulağım kursağımı kabarttı.
İşte öyle zamanlarda kendim bile kendimi tanıyamıyorum. Karnımdan konuşmayı bilmediğim için patlıyorum bir volkan misali. Tıpkı dün yaşadığım bir konu/olay gibi...
Konusu itibariyle bana göre incir çekirdeğini doldurmayan, fakat davranış olarak hiçbir genişliğe sığdıramayacağım bir olay yaşadım ki evlere şenlik.
Kalbindekini, beynindekini dile getirme becerisine sahip olamayan insanlar oldukça karşınızda, hele hele de ilkokul bebelerinin öğretmenine arkadaşını şikayet etmesi gibi konunun üst makamda yankı bulması tepemin tasını attıran asıl durum işte.
Beni şirazeden çıkartan...
Yoksa yanlışlıklar olur, yanlış anlatmalar ya da anlamalar olur, kabulümdür. Herşey konuşarak bir sonuca varır, öyle ya da böyle hallolur.
Sabır oranımı sıfırlayan, ama sinir katsayımı sonu bol sıfırlı bir sayıyla çarpıp tavan yaptıran kişi ve davranışı karşısında fokurdamaya başlayan içimdeki volkan, an geldi püskürüverdi sinirden titreyen elim ayağım ve hızla yükselen ses tonum eşliğinde...Hiç tasvip etmediğim bir durumu işte ben yapmıştım sonunda, bu kendini bilmez hatun yüzünden...
Konuyu baştan alıp tekrar tekrar anlatmama rağmen dediğinden şaşmayan bu kişi, sabır taşımı tuzla buz ederek dağıttı, saçtı herbir tarafa.
Hani derler ya hep "sen ne kadar anlatırsan anlat, karşı tarafın anlayabildiği kadarsın..." diye. Gerçekten öyle, aynen aynennn öyle işte...
Hep söylerim...Özellikle kamuda çalışacak insanları geçirdikleri bilumum sınavlardan önce insan ilişkileri, iletişim, konuşma, anlama ve anlatma yeteneği gibi konularda gerçek bir sınava tabi tutmaları gerekir diye...Ama nerdeeee!
Şu an durum nasıl mı?
Hala çok sinirliyim ve konu benim cephemde ve benim içimde hala hallolmadı.
İşin işleyişi açısından bana mutlak ve muhakkak suretle hergün uğraması gereken, benimle istese de istemese de muhatap olmak zorunda olan bu hatunun işlerini yokuşa sürerek biraz burnunu sürtecem.
Ta ki hırsım ve sinirim geçene kadar...