Havalar nisbeten ısındı ısınalı Yiğit Kartal'la birlikte her hafta sonu artık ritüel haline gelen park, bahçe, sokak gezmelerimizden birine daha gitmek için atladık bisikletimize (ki 07 Mayıs Cumartesi gününden bahsediyorum) hadi dedim Dikmen Vadisi'ne Hakimevi'nin olduğu sokaktan gideyim.
Aslında çok da iyi yapmışım...Belki de olası bir kötü duruma engel oldum kendimce...
Tam sokağa döndük ki genç bir anne de almış minik yavrusunu, koymuş arabasına öyle aheste aheste yürüyor tam karşımızda.
Yanyana geldiğimiz anda anne böyle aranmaya başladı, sağına soluna, arkasına bakıyor ve birkaç adım geriye giderek düşürdüğü parasını görüyor ve alıyor. Ben de bu esnada biraz daha yavaşladım çünkü kadın halâ aranmakta. Belli ki birşeyleri daha kayıp.
Neyse...Buraya kadar normal aslında herşey. Asıl anormallik bundan sonra başlıyor.
Sonrasında kadın çocuğunu olduğu yerde bırakarak döndü arkasını koşarak geldiği yöne doğru gitmeye başladı. Ben çocuğun 5-10 metre ilerisindeyim. Ne olduğunu anlamadan kalakaldım öylece. Kadın gitti gitti gitti...Neredeyse 100 metre kadar. Çocuk orada, ben Yiğit Kartal'la ortada. Bağırmaya başladım kadının arkasından ama duyan kim?
O esnada yürüyüşe çıkmış olan birkaç kadın da şaşkınlıkla gördüler ki 9-10 aylık bir bebek, arabasında mızırdanıyor ve başında kimse yok...Ben halâ kadına bakıyorum, o ise eline aldığı bir şeyle ağır aksak adımlarla geri gelme yolunda.
O kadar sinirlendim ki yanımdan geçtiği anda öyle bir patlayıverdim ki: "Yani kardeşim sizdeki de ne cesaret böyle...El kadar bebeyi burda tek başına bırakıp bir bez parçasını bulmak için arkanıza bile bakmadan metrelerce öteye gidebiliyorsunuz. Anlamak mümkün değil...Kime, neye, nasıl güvendiniz siz ya...Nasıl bir aymazlık bu...Nasıl bir cesaret bu... Cahil misiniz nesiniz...Hiç mi ders almazsınız kaçırılan çocuk haberlerinden..."dedim ve daha buna benzer birkaç cümle daha sarfettim.
Kadının söylediği ilk ve tek cümle"şapkası düşmüş de..." demek oldu.
Benim söylediğim son cümle ise "yarınki Anneler Günü'ne evladınızın şapkasıyla ama evlatsız girmek istiyor gibi davrandınız...Sakın bir daha böyle yapmayın ve daha dikkatli olun" demek oldu.
..........
Yüreği kayıp evlatları için yanan anneleri hatırlatarak kimsenin böyle bir acı yaşamamasını diliyor, hiçbir şeyimizin maalesef ki güvende olmadığı günümüzde herkesin daha dikkatli olması gerektiğini bir kez daha vurguluyorum...
19 yorum:
ne demeli ki yazık :(
FUNDAcım;
hem de nasıl yazık :(
bundan sonra inşaAllah daha dikkatli davranır
Boş bulunmuş anlaşılan ama tedbirsizliği abartmış. Neyseki birşey olmamış.
ANNELİLİcim;
evet öyle oldu bence de
gerçi biraz fazla boş bulundu ama kötü birşey olmadı sonuçta
çok iyi yapmışsınız valla. çok haklısınız. bu zamanda çok dikkat etmek gerekiyor. kimseya güven yok.
GÜLCANcım;
düşüncesi bile ne kadar kötü değil mi?
tüm evlatları korusun Yüce Rabbim...
hakkaten insanın bazen gaf(let) anı olabiliyor bu örnekte olduğu gibi neyseki her hangi bir şey olmamış
bayılıyorum ben senin olaylara böyle müdahale edişine ve bunu aktarışına :)
sanki senden dinliyor gibiyim :)
YASEMİNcim;
böyle bir konuda, hele hele de bir annenin aslında boş bulunması diye birşey sözkonusu değil bence ama dediğin gibi olabiliyor demek ki...yine de büyük konuşmamak lazım aslında Allah muhafaza...
güzel düşüncelerine ise ayrıca teşekkür ederim canım :))
ben okurken şok oldum sizi düşünemiyorum Aynur hanım demek ki günlerce gazetelerde televizyon kanallarına çıkan anneleri hiç görmemiş yada çok iyi niyetli böyle insanları anlamak mümkün değil
ŞERİFEcim;
hiç sorma...neredeyse kadını dövecektim o kadar yani :)
o da şaşırdı sanırım ben bu kadar çıkışınca ama haklı olduğumu bildiğinden galiba ses etmedi
umarım daha dikkatli olur bundan sonra
sevgiyle...
Orada KARTALIN KANATLARINDA güvendeydi o bebecik.O kadar illet olmana gerek yok Aynur be .
LEVENTcim;
tabi ki güvendeydi çünkü orda olan kişi bendim :) bunu sen biliyorsun beni hiç tanımayan annesi bilmiyor değil mi ?
ama ya kötü niyetli birileri olsaydı orada
sonra ben illet olmuşum ne yazar önemli olan annesinin dikkatli olması sonuçta onun bebeği
anladım iğneliyorsun sen yine beni :)))
Merhabalar,
Söz konusu annenin çocukla birlikte geri dönerek düşürülen şapkaya gitmesi varken, çocuğu orada bırakıp gitmesi onun tecrübesiz ve cahil bir anne olduğunu gösteriyor.
Sizin o anneye çıkışınız yerinde ve haklı bir çıkıştır. Kim olsa aynı şeyi yapardı. İyi ki çokbilmiş biri deyilmiş, yoksa, o da size başka türlü çıkışabilirdi.
Temennilerinize ve dualarınıza katılmakla birllikte, sizi en Güzel'e emanet eder, saygılarımı sunarım.
Merhaba RECEP BEY;
herhangi birşey söyleseydi artık bilemiyorum ne yapardım :))
sağım solum belli olmaz bazen benim :))
şaka bir yana evet maalesef ki bazen bazı durumlarda insan boş bulunabiliyor ama ömrünün sonuna kadar vicdan azabı çekip yüreğinin yanacağı hele de böyle bir konuda boş bulunmayı anlayamadım
umarım tekrarı yaşanmaz diyerek çok teşekkür ediyorum
saygılar...
yürek hoplatan bir hikayeden çok güzel bir yazı çıkmış ortaya.... 60 tane miniğin olduğu bir iş yerinde çalışan biri olarak onların aslında çok kıymetli ve değerli olduklarını bir kez daha vurgulamak istiyorum... ve hep söylediğim gibi, ne kadar küçük olurlarsa olsunlar, onlar her şeyi anlıyor ve hissediyorlar...
Sevgiler...
PINARcım;
benim yüreğim hoplarken annesi o kadar sakindi ki anlamakta güçlük çektim
ve senin de dediğin gibi onlar herşeyi biliyor, anlıyor ve hissediyor hem de bütün büyüklerden daha çok...
sevgiyle...
Allahım yarabbim nasıl bir zihniyettir bu böyle,çok sinirlendim...
EBRULİm;
sen bir de benim oradaki halimi düşün :(
Yorum Gönder