31 Mayıs 2011 Salı

"Merhaba" dedim...


Zaten sıkı takipçisi olduğum Oksitlenmiş Cümleler'e artık üye olarak da merhaba dedim.

Her türlü güzel paylaşım var orada...Buyurmaz mısınız?

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Yakında O da Kanatlanacak:)) Yağız Kartal...


Küçük Abi Yiğit Kartal'dan fırsat bulduğumuz zamanlarda (bu küçük adamın bana olan düşkünlüğü nedeniyle benim açımdan pek mümkün değil) sevgimizi ve ilgimizi gösterebildiğimiz miniğimiz Yağız Kartal bu anlamda şanssız bir bebek...
Ama kucak isteğini çıkardığı enteresan ses ve çığlıklarla bir anlatışı var...Yağız hepimizi anında başına toplarken, Yiğit faktörü de toplanılan yerden anında dağılmamıza neden oluyor :) Çünkü insanın içine işleyen öyle bir bakışı var ki, ben değil Yağız'ı kucağıma almak ismini bile zikretmiyorum onun yanında. Kıyamam ben çocuk olamadan abi olan Yiğidim Kartalıma. Bütün zamanlarım ona ait, ne zaman isterse, ne isterse...Bundan dolayıdır ki bahar yorgunluğunun kat be kat fazlası şu an vücudumun her hücresinde hissedilmekte :(


Gerçi bu serseri de öyle tatlı, öyle sevimli ki zorla kendini sevdiriyor yapmaya başladığı hareketlerle...Hele kendisine dönüp birşeyler söylendiğinde ağzını ayıra ayıra bir gülüşü var. Al diyor deli gönül ağzını yüzünü hamur gibi yoğur :)




Onlar yokken neler yapıyor muşuz da zaman nasıl geçiyormuş bilemiyorum :)
Her bir dakikamız onlarla geçtiğinden öncesi nasıldı gerçekten hatırlamıyorum :)


İyi ki varlar...
Yüce Rabbim sağlık, mutluluk, huzur ve güzel bir gelecek versin tüm evlatlara inşaAllah...

20 Mayıs 2011 Cuma

Seviyorum Ben Burada Olmayı...Burada Olanları...MİM



Bloğumla alakalı iki ayrı mim konusu aynı kişiden, Efe ile Hayat bloğunun sahibi Sevgili Şerife'den geldi.







Neden blog?
Çünkü sevdiklerim için birşeyler yapmayı seviyorum. Çünkü onlarla ilgili herhangi birşey için uğraş vermekten, çalışmaktan zevk alıyorum. Çünkü burada olma amacım profilimde belirttiğim minik açıklamadan da anlaşılacağı üzere sevdiklerim için ileride sayfalarını keyifle çevirecekleri bir günlük/bir fotoğraf albümü oluşturmak...

Blog yazma yerim neresi?
4 veya 5 ay öncesine kadar sadece işyerimdeki bilgisayarımı ve Kartallar'ımın evindeki bilgisayarı kullanırken, sonrasında kardeşimin hediye ettiği laptop sayesinde evimde de bloğumla ilgilenebiliyorum :)

Blog yazdığımı kimler biliyor?
Ailem biliyor en başta...ve beni tanıyan herkes...Zaten bilmeyenlere de bir şekliyle bildiriyorum :)
Blog sayesinde Ankara dışında yaşayan aile fertlerime de dilimden hiç düşürmediğim Yavru Kartallar'ın nasıl büyüdüklerini neredeyse an be an gösterebiliyorum :) En azından neler kaçırdıklarını bilsinler diye :)

**********

İlk başladığım günden itibaren ilerleyen zamanlarda o kadar alıştım ki buraya hiç aksatmadan bakarım takip ettiğim arkadaşlarımın bloglarına...Hatta o kadar ki okumadan geçtiğim zamanlarda sanki suç işlemişim gibi hissederim kendimi, o kadar yani :))

**********

Ayrıca Sevgili Öykü de birçok halkadan oluşan bir zincir olduğumuzu göstermek için güzel bir mim yayınlamıştı. İşte ben de bu halkalardan biriyim ve öyle olmaya, sansür de olsa, yasak da olsa tüm engellemelere rağmen mutlu olduğum bu yerde kalmaya devam edeceğim...

Siz blog yazarı arkadaşlarım...Eğer siz de bu büyük zincirin halkalarından biri olduğunuzu düşünüyorsanız lütfen bir yazınız da bu konuyla ilgili olsun...Olabilir mi?

**********

Sonuç olarak; Seviyorum ben burada olmayı, burada olanları...Herhangi bir sıkıntı yaşamadan uzun yıllar burada olabilmek de en çok istediğim şeylerden biri...Yine sevdiklerimle beraber :)

17 Mayıs 2011 Salı

YeşilçaMİM...



"Tekrar tekrar izlerim, hiç de bıkmam dediğiniz Yeşilçam yapıtı hangisidir?" konulu mim Sevgili Dilara'dan...

Çoğu kişiyi olduğu gibi beni de etkileyen, her izlediğimde ilk kez seyrediyormuşum gibi keyif aldığım ve ilgiyle baktığım aşk ve sevginin filmi...tabi ki "Selvi Boylum, Al Yazmalım"

Aşk, özlem, sevgi, ilgi, hasret, geçim, çocuk, ev, çare, mutluluk, iyilik, kötülük, ümit, ihanet, mutsuzluk, bekleyiş, hüzün, çaresizlik... Hayatımızda olan herşey var bu filmde. Cahit BERKAY'ın o yüreğe ve ruha dokunan melodisiyle de birleşince nasıl seyredilmesin ki tekrar tekrar...
..........
Sevgi neydi? Sevgi insan eliydi...Sevgi iyilikti...Sevgi emekti...

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Tebessümüm Sizin Hediyeniz...


Nezaketiniz ve bu inceliğinizden dolayı çok teşekkür ederim Tülin Hanım...Güne ve haftaya daha bir güzel başlamamı sağladınız. Benim tebessümüm de sizin hediyeniz...

Sevgiler...
....................

İlgilenmek ve bilgilenmek isteyen arkadaşlarım buraya lütfen !!!

10 Mayıs 2011 Salı

Duble Anlamlı Bugün...

Bugünü duble anlamlı kılan güzel haber nihayet geldi :)
Canımız, kuzumuz, birtanemiz, yakışıklı Komutanımız Alperimiz bütün eğitimlerini tamamlayarak bugün ilk görev yerini belli eden kurasını çekti. İSTANBUL...Dualarımız kabul oldu çok şükür.


Yüce Rabbim görevi başındaki tüm evlatlara güç, kuvvet versin, sağlıkla anne ve babalarına bağışlasın inşaAllah...

Gelinciğimiz, birtanemiz, dünyalar güzeli Sedacığımızın doğum günü olmasıdır bugünün bizim için diğer anlamı. Ne iyi etmiş de doğmuş, ne iyi etmiş de yakışıklı Komiserimiz Yusufumuzla evlenmiş :))


Bahar bahar çiçek açsın her günümüz. Pırıl pırıl parlasın güneş her daim. Işıl ışıl olsun gözümüz, gönlümüz.
Tüm sevdiklerimizle, tüm sevenlerimizle inşaAllah...
Sağlıkla, mutlulukla, huzurla...

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Gaf(let) Anı mı Desek ?


Havalar nisbeten ısındı ısınalı Yiğit Kartal'la birlikte her hafta sonu artık ritüel haline gelen park, bahçe, sokak gezmelerimizden birine daha gitmek için atladık bisikletimize (ki 07 Mayıs Cumartesi gününden bahsediyorum) hadi dedim Dikmen Vadisi'ne Hakimevi'nin olduğu sokaktan gideyim.

Aslında çok da iyi yapmışım...Belki de olası bir kötü duruma engel oldum kendimce...
Tam sokağa döndük ki genç bir anne de almış minik yavrusunu, koymuş arabasına öyle aheste aheste yürüyor tam karşımızda.

Yanyana geldiğimiz anda anne böyle aranmaya başladı, sağına soluna, arkasına bakıyor ve birkaç adım geriye giderek düşürdüğü parasını görüyor ve alıyor. Ben de bu esnada biraz daha yavaşladım çünkü kadın halâ aranmakta. Belli ki birşeyleri daha kayıp.

Neyse...Buraya kadar normal aslında herşey. Asıl anormallik bundan sonra başlıyor.

Sonrasında kadın çocuğunu olduğu yerde bırakarak döndü arkasını koşarak geldiği yöne doğru gitmeye başladı. Ben çocuğun 5-10 metre ilerisindeyim. Ne olduğunu anlamadan kalakaldım öylece. Kadın gitti gitti gitti...Neredeyse 100 metre kadar. Çocuk orada, ben Yiğit Kartal'la ortada. Bağırmaya başladım kadının arkasından ama duyan kim?

O esnada yürüyüşe çıkmış olan birkaç kadın da şaşkınlıkla gördüler ki 9-10 aylık bir bebek, arabasında mızırdanıyor ve başında kimse yok...Ben halâ kadına bakıyorum, o ise eline aldığı bir şeyle ağır aksak adımlarla geri gelme yolunda.

O kadar sinirlendim ki yanımdan geçtiği anda öyle bir patlayıverdim ki: "Yani kardeşim sizdeki de ne cesaret böyle...El kadar bebeyi burda tek başına bırakıp bir bez parçasını bulmak için arkanıza bile bakmadan metrelerce öteye gidebiliyorsunuz. Anlamak mümkün değil...Kime, neye, nasıl güvendiniz siz ya...Nasıl bir aymazlık bu...Nasıl bir cesaret bu... Cahil misiniz nesiniz...Hiç mi ders almazsınız kaçırılan çocuk haberlerinden..."dedim ve daha buna benzer birkaç cümle daha sarfettim.

Kadının söylediği ilk ve tek cümle"şapkası düşmüş de..." demek oldu.
Benim söylediğim son cümle ise "yarınki Anneler Günü'ne evladınızın şapkasıyla ama evlatsız girmek istiyor gibi davrandınız...Sakın bir daha böyle yapmayın ve daha dikkatli olun" demek oldu.
..........
Yüreği kayıp evlatları için yanan anneleri hatırlatarak kimsenin böyle bir acı yaşamamasını diliyor, hiçbir şeyimizin maalesef ki güvende olmadığı günümüzde herkesin daha dikkatli olması gerektiğini bir kez daha vurguluyorum...

8 Mayıs 2011 Pazar

Özelsiniz...ve Hepiniz Güzelsiniz...


Başta kendi annem olmak üzere tüm annelerin, anne adaylarının, anne olmak isteyenlerin, anne gibi olan, anne gibi hisseden herkesin bu özel ve güzel gününü kutluyorum...

5 Mayıs 2011 Perşembe

Kuzumuz Bugün 2 Yaşında...


Hıdırellez olması nedeniyle bugünün önemi herkesçe malum...
Ama bizim için en önemli ve en anlamlı yanı tabi ki Yiğit Kartalımızın doğumgünü olması :)
Geleceğini öğrendiğimiz günden beri hayatımızdaki tatlı heyecan ve hareketlilik, yüzlerimizdeki gülümseme hiç eksik olmadı :)

Sağlık, mutluluk, huzur ve sevinçlerinin de yaşı gibi sürekli artmasını diliyorum kuzumuzun... 



Yüce Rabbim tüm evlatları sağlıkla anne ve babalarına bağışlasın inşaAllah...

3 Mayıs 2011 Salı

Konulardaki Cinsiyet Ayrımı...


Geçen gün bir arkadaşımla sohbet ediyoruz. Konu nereden geldiyse spora geldi.
Sen Fenerbahçelisin ama bloğun Beşiktaşlı dedi.
Yeğenlerim için bunu yapıyorum, ne alakası var, ayrıca onlar maaile Beşiktaşlı ve her ikisinin de ikinci isimleri Kartal dikkat edersen dedim.
Baktım konuyu futbol takımlarına, maçlara falan sardıracak...Sporla ilgili bir kurumda çalışmaktan gayrı biliyorsun bu tür konularla işim olmaz dedim.

ve biliyor musun dedim, konuların bile bir cinsiyeti var bana göre...
Bazı konular var ki onların cinsiyeti erkek ve bazı konular var ki onların da cinsiyeti kadın dedim.
İlginç bir yaklaşım, mesela ? dedi.

Mesela, araba ve maçlarla ilgili konuların cinsiyeti erkek dedim.
Çok haklısın aslında. Bir bayanın maç ya da arabadan öyle detaylı detaylı konuşması şimdi düşündüm de itici gelebilir bana dedi.

ve mesela kuaför, kıl tüy gibi konuların cinsiyeti de kadın dedim.
Nasıl ki sana bir kadının maç ya da arabadan sürekli bahsetmesi itici gelebiliyorsa, bir erkeğin de bana kulağındaki kıllardan nasıl kurtulduğunu anlatması, kişisel bakımından bahsetmesi itici gelebilir dedim.
Çok doğru söylüyorsun aslında...Kesinlikle haklısın dedi.
..........
Kabul edilir ya da edilmez ama konularda bile cinsiyet ayrımı sözkonusu bence dedim ve belki de bu ayrımı farkında olmadan yine bizler yapıyoruz diyerek konuyu kapattım.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...